23 Temmuz 2012 Pazartesi

Sosyal medya & focus group çatışması



Son günlerde sıkça bahsedilen ‘’ focus group’’ geleneksel yönteminin yerini Sosyal Medya’ya bırakması.. Aslında bıraktı denemez ama teknoloji cağının getirisi olarak görülen bu durumun aslında iyi mi kötü olduğu hakkında herkesin sorusu var.. Sosyal medya ‘’ focus group’’ yönetiminin yerini alır mı? Bu ne zaman olur? Online olarak elde edilen veriler yüz yüze temaslarla elde edilen verilerin doğruluğuna saip olabilir mi? Birbirlerini destekleyerek ilerleyen nesillere beraber yolculuk edemezler mi? Gibi bir sürü soru mevcuttur. Gelin örnekler üzerinden bakalım.. Sosyal medyayı benimseyen bir marka örneği olarak Mercedes-Benz’e göz atalım. Alman otomotiv endüstrisindeki ilk online pazar araştırma topluluğu olan “Stars Insight” ile Mercedes-Benz web 2.0 ve sosyal medya dinamiklerini kullanarak 20 – 45 yaş grubundaki sürücülerden oluşan hedef kitlesiyle temas kuruyor ve online pazar araştırmalarını bu web sitesi üzerinden yürütüyor. Bu site üzerinde anketler, moderasyona tabi tartışma ve forum ortamları, chat odası, medya galerisi, fikir yarışmaları, ürün ve hizmet değerlendirme ve yorum bırakma opsiyonları yer alıyor. Stars Insight ile Mercedes bir yandan hedef tüketici topluluğuna test amaçlı pazarlama materyallerini sunar ve reklam kampanyalarını tanıtırken bir yandan da fikir yarışmalarıyla tüketicilerine talep ettikleri özelliklere ve servislere dair önerilerini paylaşma imkanı sağlıyor. Belki de asıl soru sosyal medyanın günlük hayatta pek de etkisinin hissedilmediği ürün ve hizmetler için ortaya çıkıyor. Sosyal medya “focus group”ların yerini gerçekten alır mı yoksa yüz yüze yapılan görüşmelerle katılımcıların tepkilerinin samimiyetini görebilmek adına “focus group” yöntemi varlığını sürdürmeye devam eder mi? Focus group araştırmalarının en güçlü yanı katılımcıların tepkilerini doğrudan gözlemleme şansı tanıyor olması. Online araştırmalarda kimi katılımcılar anonimliğin verdiği rahatlıkla gerçek hislerini ve düşüncelerini gizleyebilirler, öyle değil mi? Öte yandan geleneksel pazar araştırma yöntemlerinde katılımcılar bir ürün ya da hizmete dair yanıt vereceklerinin bilinciyle, aslında yanıtlarını şartlanmış olarak veriyorlar. Oysa sosyal medyada; twitter örneğinde olduğu gibi kullanıcıların kendi deneyimlerini hiçbir yönlendirme olmadan paylaştıklarına tanık oluyoruz. Bu açıdan bakıldığında sosyal medyanın tüketici algısına dair daha rafine bulgular sağlayacağı kanısına varmak da mümkün. Mike Moran konuyla ilgili bir makalesinde bu ikileme bence gayet akılcı bir yorumla yaklaşıyor. Sosyal medyayı pazar araştırmasının bir parçası olarak ele alırsak focus group ve sosyal medya birbirini destekleyen iki araç olarak kullanılmaya devam edebilir. Focus group gibi geleneksel araştırma yöntemleriyle elde edilmesi zor olan bulgulara sosyal medya takibiyle ulaşılırken sosyal medyada karşılaşılan bulgular anket ya da focus group gibi yöntemlerin yardımıyla desteklenebilir…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder